Google Sıralama Faktörleri İçerik ile İlgili 5 Madde; (2020 Güncel Liste )

Google sıralamasında ön saflarda yer almak her web sitesi sahibinin hayalidir. Bunun için uygulanması gereken çok çeşitli SEO taktikleri olsa da arama motoru optimizasyonu söz konusu olduğunda, içerik başarının en önemli faktörüdür.
Google’ın sitenizi beğenmesi için gerçekten ihtiyacınız olan tek şey yüksek kaliteli, kullanışlı içerik yayınlamaktır. Fakat tam olarak yüksek kaliteli bir içeriği belirleyen şey nedir?

Aşağıda Google’ın içerik ile ilgili kullandığı 5 sıralama faktörünü paylaşıyorum. Bunlara dikkat ederek oluşturacağınız içeriklerle iyi bir sıralama elde edeceğine emin olabilirsiniz

Yüksek Bağlantılı İçerik

Backlink (geri bağlantı) Google’ın en eski sıralama sinyalidir. Google’ın piyasaya sürülmesinden bu yana, geri bağlantılar sıralama algoritmasının merkezinde yer almaya devam etmektedir. Google tekrar tekrar düzinelerce ve hatta yüzlerce sıralama sinyali eklerken, geri bağlantılar en güçlü sinyal olarak kalmaya devam etti.
Fakat eskiden çok basitti: ne kadar çok geri bağlantı = o kadar iyi sıralama.
Ve web sitesi sahipleri bunu fark ettiğinde , Google sonuç sayfaları yoğun şekilde manipüle edildi, bu yüzden Google bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
Ve günümüze geldiğimizde artık İyi ve kötü bağlantılar var,
doğal ve doğal olmayan bağlantılar var ve yüksek otorite ve düşük otorite bağlantılar var…
Bir grup diğerini dengeliyor olabilir. Bazı bağlantılar sizi aşağı çekiyor olabilir ve bazıları sizi yukarı çekiyor olabilir bu konuda çok net şeyler söylemek her zaman mümkün değildir.
Aslında tüm bunların hepsi şu anlama geliyor: mümkün olduğunca çok sayıda editoryal ve doğal bağlantıya ihtiyacınız var. Başka bir deyişle, bağlanabilir içerik oluşturmamız gerekiyor.

Bağlanabilir içerik nedir?

Üzgünüm fakat bağlanabilir içerik için tek bir tanım yok, çünkü tek bir bağlantı türü yok. Farklı tarzda içerikler farklı tarzda web sitelerinin ilgisini çeker. Fakat özgün, konu bütünlüğü olan ve faydalı ve dikkat çekici içeriklerin bağlanabilir olma ihtimali her zaman çok daha yüksektir. Burada belirlenmiş kurallar yoktur, bu yüzden konu seçimi ve araştırmayı ne kadar iyi yaptığınıza ve çoğunlukla şansınıza bağlı olacaktır.

Bir makale üzerinde çalışırken, trendlerden yararlanabilirsiniz, hangi konuda insanların daha çok arama yaptığını ne tarz içeriklerin daha fazla bağlantı sağladığını o konuda ilk sırada yer alan içeriklerin geri bağlantılarına bakarak fikir edinebilirsiniz.

Alaka Düzeyi

Bence birinci sırada alaka düzeyi yer almalıydı. – Fakat alaka düzeyi, backlink’ten daha yeni bir sıralama sinyali olarak karşımıza geliyor.
SEO ile ilgilenenler hatırlayacaktır bundan birkaç sene öncesine kadar, bir içeriğe birkaç kez belirli bir anahtar kelimeyi eklemek, Google’ın bu içeriği eşleşen arama sorgusuyla alakalı olarak düşünmesi için yeterliydi.
Açıkçası, bu çok kolay işlenen bir sinyaldi, bu nedenle Google alaka düzeyi sinyallerini geliştirmesi gerektiğini fark etti ve bu konuda bir çok güncelleme getirdi.

Fakat burada da tek bir sinyal yok, tıpkı geri bağlantılarda olduğu gibi, bir grup sinyalden bahsediyoruz. Ancak içeriği biz oluşturduğumuz için burada daha fazla kontrole sahibiz.
Google’ın alaka düzeyi algoritmalarındaki en büyük iyileştirmelerinden biri, Google’ın her bir sorguyu dizine eklenen dokümanlarla tam olarak eşleştirmek yerine bağlamda anlamasına yardımcı olan semantik (anlamsal) eşleme ile anlamaya çalışmasıdır.

Aramada Semantik (Anlamsal) Eşleme Nedir?

Anlamsal arama, bir arama motorunun anlayarak mümkün olan en doğru sonuçları üretme girişimini açıklar:

  • Arayanın amacı.
  • Sorgu bağlamı.
  • Kelimeler arasındaki ilişkiler

Yani Google sorguları bir insanın yaptığı gibi anlamaya çalışır. Semantik arama Google’ın farklı varlıkları (kişiler, yerler ve diğer şeyler) ayırt etmesine ve arama yapan kişinin niyetini aşağıdakiler dahil çeşitli faktörlere göre yorumlamasına olanak tanır:

  • Kullanıcı arama geçmişi
  • Kullanıcı konumu
  • Global arama geçmişi
  • Yazım varyasyonları

Semantik eşlemenin dışında Google’ın alaka düzeyi algoritmalarında, uygulamaya konması çok kolay olmayan ancak yine de dikkat edilmesi gereken iyileştirmeler şunlardır:

İçerik Uzunluğu

İçerik uzunluğunun kanıtlanmış bir içerik sıralama sinyali olduğunu söyleyemem bu yüzden bu konuda araştırma yaptığınızda farklı görüşlerle karşılaşabilirsiniz.
Her zaman kendi editoryal muhakemenizi kullanın, ancak genel bir kural olarak:

  • 1000 kelimelik bir makale veya 200 kelimelik üç makale yazma arasında bir seçiminiz varsa, daha uzun seçeneği seçin.
  • Ancak, makalenizin 5000 kelimelik bir kitaba dönüştüğünü düşünüyorsanız, daha belirli açılara ve alt konulara ayırarak bir yazı dizisi haline getirmeyi düşünmelisiniz.
  • •Son olarak, 500 kelimelik makalenizde bir hedef soruyu tamamen ele almış gibi hissediyorsanız (bu genellikle çok spesifik / dar sorguları ele aldığınızda olur), zorlamayın. Bir soruyu açıkça cevaplayan yararlı bir makale, yalnızca kelime sayımı için yazılmış uzun biçimli bir içerikten daha iyidir.

Anahtar Kelime Eşlemesi

Google’ın ilk sayfasındaki başlık etiketlerinin çoğu, sıralandıkları anahtar kelimenin tamamını veya bir kısmını içerir.
Bu bize Google’ın hala anahtar kelimelere baktığını gösterir, bu nedenle anahtar kelime araştırması ve optimizasyonu hala önemlidir.

İçerik Katılımı

Google, sayfadaki etkileşimi (kullanıcıların sayfanıza geldiklerinde yaptıkları şeyi) doğrudan sıralama faktörü olarak kullandıklarını hiçbir zaman doğrulamadı.
Bunun nedeni “ kullanıcılar hemen ayrılırsa, içeriğin işe yaramaz olduğu anlamına mı gelmelidir? Yoksa bu insanların aradıkları cevabı hemen buldukları anlamına mı geliyordur?
Yukarıdaki soru hem “hemen çıkma oranı” hem de “sayfada geçirilen süre” metriklerini şüpheli içerik kalitesi sinyalleri haline getirir.
Bununla beraber Google’ın bazı kullanıcı etkileşimi metriklerini bir sıralama sinyali olarak kullandığına yönelik teoriler vardır, ancak bu sinyaller SERP’lerden SERP’lere farklı değerlendirilir ve asla mutlak metrik değildir.
İçerik oluşturucuların, gerçekten yararlı içerik oluşturmaktan başka, kullanıcı katılımını etkilemek için yapabilecekleri çok fazla şey yoktur. Ancak, içerik oluşturucuların site analizlerini görüntülemesi ve içerik performansını izlemesi her zaman iyi bir fikirdir.

Sonuç

Elbette, Google’ın en alakalı arama sonuçlarını sunmasına yardımcı olan daha birçok arama sinyali vardır. Bir kullanıcı “ara” düğmesini her tıkladığında, muhtemelen yüzlerce (en az 200) arama sinyali var. Bu SEO faktörlerinin çoğu eklentilerle ele alınabilir . Ancak içerik hala en temel olandır
Bir içerik oluşturucu arama motoru optimizasyonunun tüm yönlerini etkileyemez. Anlaşılması gereken teknik unsurlar var (site mimarisi ve iç bağlantı gibi en önemli olanlar dahil). Kişiselleştirme ve yerelleştirme gibi optimize edicinin erişemeyeceği güçlü sıralama sinyalleri de var.
Bir içerik oluşturucu ve içerik pazarlamacı olarak yapabileceğiniz şey, SEO için gerçekten önemli olan iyi ve kaliteli içerikler oluşturmaktır.

Google’ın içeriğinizi nasıl değerlendirdiğini öğrenmek için: Google İçeriğinizi Nasıl Değerlendiriyor?

Bonus:

Google’ın anlamsal eşleme patent başvurusunu incelemek isterseniz linke tıklayabilirsiniz : https://patents.google.com/patent/US20120191692

Anlamsal eşleme ile ilgilenenler, Google Yapay zeka blog’da yer alan bu yazıyı da okuyabilirsiniz https://ai.googleblog.com/2018/04/introducing-semantic-experiences-with.html

SEO’ya yeni başladıysanız bu yazımda ilginizi çekecektir: SEO’ya Giriş: Yeni Başlayanlar İçin Arama Motoru Optimizasyonunu Anlama

Kaynak:
https://www.searchenginejournal.com/semantic-search-seo/264037/
https://www.convinceandconvert.com/content-marketing/google-ranking-signals/ Görsel kaynak: https://www.bluecorona.com/

YORUM YAP