Reklamda kadını Alın, Geriye Neyi Kalır ki?

Reklam izlemeyi sever misiniz?

Ben severim. Hatta reklam izlemek için kanal ararım. 🙂

Reklamlar ‘beni al, beni al…’ diyen ürünler arasında bizi bir seçim yapmaya zorlar,  aynı zamanda eğer kendi ürünlerini alırsak kendimizin ya da yaşamlarımızın değişeceği  mesajını verir.

Reklamda aldığımız ürün bizi daha zengin, daha başarılı, daha zayıf, daha güzel, hep daha fazlası yapar.  Aslında reklamdaki ürünü almak için çok para harcayıp bir sürü borç yapsak bile…

Reklamda gösterilen ürünü kullanıp değişim yaşamış insanları göstererek bizi ürüne inandırmaya çalışırlar. Tabiri caizse bizi kıskandırırlar.  Kıskanılacak durumda olmak, çekici olmak demektir. Reklamcılık çekicilik üretme sürecidir.  (Berger, 1999: 131)

Ürünlerin daha kıskandırıcı ve çekici olması için reklamlarda cinsiyet ve cinsellik unsurlarına yer verilir, bu da reklamlarda bolca kadın’  unsurunun kullanılması demektir. Reklamcılar için kadın figürünün kullanımı hem kadın hem de erkek hedef kitlesini etkilemek içindir.

Reklamcılar kadınların ürüne ilgisini çekebilmek için romantizmi, duygusallığı, özgüven ve başarıyı kullanırken, erkekleri hedefleyen reklamlarda cinselliği ön plana çıkararak çıplak kadın figürlerini kullanmışlardır.

Bununla beraber değişen toplumsal yapı ile birlikte son yıllarda giderek kaslı, çıplak erkek vücudunun da sergilendiği reklamlar karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca reklamda kadın figürünün kullanımı da zaman içinde farklılık göstermektedir.

Reklamlarda kadının görünüşü şu şekilde özetlenebilmektedir: (Barokas, 1996:147)

  • Kadının yaşamındaki amacı erkeği kendine çekmesi ve ona bağlanmasıdır.Avrupa ülkelerinde reklamlarda kadının bir seks objesi görüntüsü azalıp kadının narsist (kendini seven) auto-erotik (kendini cinselleştiren) ve özgür bir kadının imajını tecimsel olarak uyarlıyor.
  • Kadınlar yaratılış bakımından “ev kadını”dır, “eş”tir, “anne”dir. Son yıllarda yapılan araştırmaların bazılarında sonucunun birbirine zıt olduğuna dayanılarak kadının imajını değiştiği söylenmektedir. Bu, yeni ürünlerin sunulumunda kadınların meslek sahibi görünümünde olmaları gerektiğindendir.Burada vurgulananın, senelerden beri gelişmekte olan bazı kalıp modellerin modernleşmesi, ev işlerinden zevk alan ev kadınının yeni bir görünümünün temiz tabaklara yansıması olduğu düşünülmektedir.

     TV reklamlarındaki kadın tipleri; ev kadını, çalışan kadın, güzel veya cinsel varlık olarak kadın (seks objesi olarak kadın) ve sanatçı kadındır. (Kuruoğlu, 1991:108)

    1. Ev Kadını: Reklamlarda en çok ev kadını kullanılmaktadır. Kadının hayatındaki en önemli rol; çocuklarının ve erkeğin üstüne titreyip yemek hazırlamak, servis yapmak…vb. olduğu reklamlarda verilerek, kadının toplumsal rolü pekiştirilmektedir.
    2. Çalışan Kadın: Gerçek yaşamda çalışan kadın sayısı artmasına rağmen, bu artış TV reklamlarına yansımamaktadır. Kadınlar meslek yaşamında gösterildiklerinde ise; banka memuru, sekreter, öğretmen, hemşire…vb. kadınlara yakıştırılan meslek dallarında gösterilmektedirler. Evde, hala ev kadın gibi gösterilmekte, kaygılandıkları konular ise, çıkmayan lekeler, grileşen beyazlar …. vb. olmaktadır.
    3. Seks objesi olarak Kadın: Kadının güzelliği, cinselliği ve vücudu hakkında çift taraflı bir sömürü bulunmaktadır; çünkü kadın güzelliği hem kadınlara hem de erkeklere yönelik olarak kullanılmaktadır. Günümüzde bedenin kullanımı ve sunumu; güzellikle birlikte yönlendirilen cinsellik haline gelmektedir. Baudrillard (1996:163) reklamcılığın yeni sloganını “Beden sattırır. Güzellik sattırır. Cinsellik sattırır.” şeklinde özetlemektedir. Her yerde cinselliğin patladığına erotizmin tırmandığına tanık olunmaktadır. Reklam görüntülerinde cinsellik, sağlıkla birlikte verilmekte, verilen imaj; “sağlıklı olmak insanı mutlu kılar, mutlu bir cinselliğin, cinsel birlikteliğin yolu sağlıklı ve mutlu olmaktan geçer.” şeklini almaktadır.
    4. Sanatçı Kadın: “Star stratejisi” olarak adlandırılan bu teknikle, markayı starlaştırmak için, zaten star haline gelmiş kişi ya da kişilikle ürün özdeşleştirilerek markanın kısa sürede star haline gelmesi sağlanmaktadır. (Kocabaş ve Elden, 1997:126) Bu reklam stratejisiyle, sanatçıya yönelen ilgi ürüne yönelmekte, ürün hafızalarda sanatçının adı ile birlikte kalmaktadır. (KÜLTÜREL DEĞİŞİMLERİN REKLAMLARDA KADIN VE ERKEK ROL-MODELLERİNE YANSIMASI sf: 295 )

    Son Söz:  Reklamlar bize ürün satmaya çalışmanın haricinde duygu satarlar. Reklamları bir de bu açıdan değerlendirdiğinizde toplumdaki kadının rolünün gerçekte nasıl algılandığını fark edebilmek hiçte zor olmayacaktır.

YORUM YAP