Hayatımız Ne Zaman Kolaylaşacak

Hayat zor…
Hep daha fazlası için çabalamamız gerek. Çünkü alternatifler çok fazla.
Hayatımızı kaçırdığımız fırsatlar şekillendiriyor.
Güven duymaya çok fazla ihtiyacımız var ancak hiçbir şeye güvenmiyoruz.
Kaygılarımız ve korkularımız arttı. Bu kadar diken üstünde yaşarken, hata yapmaktan korkarken, hep daha fazla hata yapıyoruz.
İş, para ya da aşk çoğalırken içimizdeki boşluk büyüyor.
Ne çok şey istiyoruz kendimizden; ‘Para, Güç ve itibar kazanmak. İktidar sahibi olmak. Herkes tarafından sevilir ve sayılır olmak… ’
Oysa ki durup dinlenmek ve dinlemek gerekiyor bazen.
Kendimizi dinlemek ve kendimizi sevmek. Çünkü insanlar sevmedikleri kimselere inanmazlar.
Oysa ki mutlu olmak için kendimize inanmamız, kendimize inanmak için de önce kendimizi sevmemiz gerek.
Hem kendimize iyi davranmayı bilmezken, başkalarına iyi davranmamız mümkün mü?
Ne olmuş yani hata yapıyorsak?
Burak Aksak’ın dediği gibi; ‘Hata yapmak en büyük lüksüdür insanın. Aynı hatayı tekrar, tekrar yapmadıkça sorun yok. Fazla da lükse kaçmamak lazım.’
Unutmayalım kendi hayatımızın tek sorumlusu sadece biziz. Biz ne işimiz, ne eşimiz, ne çocuğumuz, ne de başkasıyız. Sadece kendimiz olmayı öğrenmeli, kendi mutluluğumuza sahip çıkmalıyız. İşte bunu yapmayı öğrendiğimiz zaman hayat daha da kolaylaşacak.

hayat zor ama imkansız değil

– KISSADAN HİSSE-
“Bir grup eski öğrenci, emekli hocalarını ziyarete gitmiş. İşlerinden ve sorunlarından söz etmişler. Hoca, iş yaşamında her biri önemli yerlere gelmiş eski öğrencilerine, kahve ikram etmek üzere mutfağa gitmiş. Biraz sonra değişik boy, renk ve kalitede birçok fincanın bulunduğu bir tepsiyle geri dönmüş.
Kimi porselen, kimi seramik, kimi cam, kimi plastik olan fincanları ve kahve termosunu masaya koyup, kahvelerini oradan almalarını söylemiş.

Tüm eski öğrenciler, kahvelerini alıp koltuklarına döndüğünde, hocaları onlara şunu söylemiş:

– Farkına vardınız mı bilmem. Zarif görünümlü, güzel, pahalı fincanların hepsi alındı, masada yalnızca ucuz ve basit görünümlü fincanlar kaldı. Elbette ki kendiniz için en güzelini istemek ve onu almak çok normal ama işte bu demin bahsettiğiniz problemlerinizin ve stresin nedeni.

Hepinizin istediği fincan değil, kahve iken, bilinçli olarak her biriniz birbirinizin aldığı fincanları gözleyerek, daha iyi olan fincanları almaya uğraştınız. Yaşam kahveyse; iş, para ve mevki fincandır. Bunlar yalnızca yaşamı tutmaya yarayan araçlardır ama yaşamın kalitesi bunlara göre değişmez. Bazen yalnızca fincana odaklanarak, içindeki kahvenin zevkini çıkarmayı unutabiliyoruz.”

 

1 yorum

  • Barbaros KAŞ

    ‘Para, Güç ve itibar kazanmak. İktidar sahibi olmak. Herkes tarafından sevilir ve sayılır olmak… ’ bunlar uğrunda yaşamak çok tehlikelidir. Yalnız şöyle bir durum olabilir. Eğer sevdiğiniz bir mesleği yapıyorken siz çok büyük paraları, itibarı, gücü tamamen bir kenara bırakmışsanız çok büyük bir mutluluk içerisinde bu mesleği yaptığınız için çok mutlu olursunuz. Bu mutlulukta para, güç, itibarı getirir. Ben böyle düşünüyorum 🙂

Barbaros KAŞ için bir cevap yazın Yanıt İptal Et