Etkili ve Ölçümlenebilir İçerik İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler

Aranızda ‘İçerik Pazarlaması’ kullanmayan, ‘İçerik Pazarlaması’nın ne olduğunu bilmeyen var mı? 🙂
Bundan birkaç sene öncesine kadar ‘ne bu şimdi?’ dense de, şimdilerde hemen hemen tüm markaların kullandığı bir yöntem olan ‘İçerik Pazarlaması‘ için geçtiğimiz yıl, pazarlamacıların on milyarlarca dolar harcadığını biliyor muydunuz? Ancak işin garip tarafı bunlardan yalnızca birkaçı nelerin ve neden işe yaradığını kendinden emin olarak biliyordu.

‘Etkili içerik oluşturmak söz konusu olduğunda, başarılı ve başarısız bir pazarlamacı arasındaki önemli farklardan biri, müşterilerinizin ne aradığını bilmektir.’ diyen BrightEdge’in CEO’su ve kurucusu Jim Yu’nun ‘Önemli Anlar için Etkili Mobil İçerik Nasıl Oluşturulur ve Ölçülür?’ adlı röportajı ‘Think With Google’da yayınlandı.
Jim Yu röportajında, değerli içerik için aşağıdaki soruların yanıtlarının mutlaka bilinmesi gerektiğini söylüyor .

  • İçeriğin amacı nedir?
  • Müşterilerin nasıl bir içerik isteğini saptamak için izlediğiniz, veriye dayalı bir yol var mı?
  • İçerik yatırımlarını bu verilere dayalı olarak mı önceliklendiriyor ve değerlendiriyorsunuz?

Etkili Ölçümlenebilir İçerik Oluşturmak

İçerik Pazarlamasında Yapılan En Büyük Hatalardan Birisi;

Birçok pazarlamacı, spesifik ve nicel olarak ölçülebilecek bir müşteri ihtiyacını karşılayacak içerik oluşturmak yerine kendilerinin ilginç olduğunu düşündüğü içerikler oluşturuyor. Bu, ortaya çok miktarda işe yaramaz içeriğin çıkması anlamına geliyor.
BrightEdge çalışmaları, B2C şirketleri için oluşturulan içeriğin yalnızca %20’sinin etkileşim sağladığını gösteriyor. B2B’de bu oran %50 düzeyine çıkmakla birlikte (daha az içerik vardır ve daha fazla hedeflenmiştir), yine de oluşturulan içeriğin yarısının etkileşim sağlamadığı anlamına gelir.
Bu rakamlar sektöre göre de değişmekte; Konaklama sektöründe, içerik hedeflenmiş olduğundan sağladığı etkileşim de genellikle yüksek düzeydedir: fiziksel konumlar, mülkler vs. Konaklama sektöründeki içeriğin %87’sinin etkileşim sağladığını görülmüş.
Ancak, perakende sektöründe çok fazla ürün ve SKU olması nedeniyle içeriğin yalnızca %16’sı etkileşim sağlıyor. Yani, çok miktarda içerik var, ancak görünen o ki çok daha az ilgi çekiyor. Bu da şu demek oluyor;
İçeriğin çok küçük bir bölümünün kitlenin dikkatini çektiği sektörlerde, pazarlamacılar bir adım geri gitmeli ve tam olarak kimlere ve neden ulaşmak istediklerini tanımlamalıdır. Her içerik parçası içinneden bu, neden şimdiyi tanımlamak daha başarılı olmanıza yardımcı olabilir. Tüketici yolculuğu boyunca mümkün olduğunca alakalı olmak etkileşimleri artırmaya yardımcı olabilir…
Röportajın tamamını okumak için : http://bit.ly/2fE7VR0

YORUM YAP